Donnerstag, 23. April 2009
Buluşmak Üzere
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni
Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenceden denize gireyim dedin
Kulaç attıkça sen
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
Ege denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayım diyorsun
İçine doğdu belki de
İşte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim salınan yosunlar
Onların arasında bulacaksın beni
Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
Herkes orda sen de ordasın
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
Özgürlüğe mutluluğa doğru
Her işin başında sevgi diyor
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
Bi de başını çeviriyorsun ki
Yanında ben varım
CAN YÜCEL
Denizi Özleyenler İçin
Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret,
Bakar ağlarım.
Hatırlarım ilk görüşümü dünyayı,
Bir midye kabuğunun aralığından:
Suların yeşili, göklerin mavisi,
Lapinaların en harelisi...
Hala tuzlu akar kanım
İstiridyenin kestiği yerden.
Neydi o deli gibi gidişimiz,
Bembeyaz köpüklerle, açıklara!
Köpükler ki fena kalpli değil,
Köpükler ki dudaklara benzer;
Köpükler ki insanlarla
Zinaları ayıp değil.
Gemiler geçer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret.
Orhan Veli Kanık
Mittwoch, 22. April 2009
Bluebird
there's a bluebird in my heart that wants to get out
there's a bluebird in my heart that wants to get out
there's a bluebird in my heart that wants to get out
Bukowski
Freitag, 17. April 2009
Bazen Nev
Hatırlıyor musun kim olduğunu
Hala hissedebiliyor musun
Ne zamandır farkında mısın yokluğunun
Arasan bulur musun kaybolduğun yerleri
Gündüzün geçtiğini farketmedin bile
Anılar sinemasından bir bilet almışsın bu gece
Ömrün küsmek ve pişmanlıkla geçip gidiyor
Bak hala aynı soruyu soruyorsun kendine
Bazen kendi gölgene basar sendelersin ıssız sokaklarda
Bir karayel eser üşütür yalnızlığını yüzüne vurur
Çıkar gelir pişmanlıklar en zayıf anında
Boğazında yıllanır bir düğüm
Umrunda mı zamanın senin küskünlüğün
İçin öyle sıkılır kimse bilmez neyin var sen bile
Olup bitenleri seyredersin öylece
Yalnızsındır kalabalıklar içinde kim daha iyi bilir ki
Bir ses vardır çözer herşeyi yasaktır duyamazsın
Bazen kendi gölgene basar sendelersin ıssız sokaklarda
Bir karayel eser üşütür yalnızlığını yüzüne vurur
Çıkar gelir pişmanlıklar en zayıf anında
Boğazında yıllanır bir düğüm
Bazen
Gündüzün geçtiğini farketmedin bile
Anılar sinemasından bir bilet almışsın bu gece
Ömrün küsmek ve pişmanlıkla geçip gidiyor
Hala aynı soruyu soruyorsun kendine
Bazen kendi gölgene basar sendelersin ıssız sokaklarda
Bir karayel eser üşütür yalnızlığını yüzüne vurur
Çıkar gelir pişmanlıklar en zayıf anında
Bazen
BEN BÖYLEYİM
Üzgünüm acı sözlerim için
Üzgünüm seni kırdığım için
Haklısın bana darılsan bile
Beni terketsen bile
Ne yapayım ben böyleyim
Üzgünüm bütün olanlar için
Üzgünüm mutlu yıllarım için
Aşkımız lekesiz olmalıydı
Şüphesiz olmalıydı
Affedemem ben böyleyim
İster vur ister okşa
İster tut ister yolla
İster sev ister zorla
Ben böyleyim
....
Konuşsam paramparça olucam sanki
Yine koca bir hayalkırıklığı çıktı bana buradan
Güle güle kullanırım artık
Ne zaman birine yine inanmam gerekse
Çıkarır koyarım ortaya
Mittwoch, 15. April 2009
GİTMEK ZAMANI
Gitmek zamanı,
Geldiğim gibi suskun ve sessizce.
Oysa ağaçları söker sandığım fırtınalarım,
Bir yaprağı bile oynatamadı.
Kelimeler tıkanıverdi,
Hikaye yarım kaldı.
Anlatılamadı.
Gitmek zamanı,
Yavaştan bavullar hazırlanmalı.
Kırık sevdam,
Bir köşesine özenle konmalı,
Ve öylece tozlanmalı.
Gitmek zamanı,
Bir bahar ikindisi ölmek için.
Belirsiz bir yerde ansızın.
İnceden bir sızı gelmeli,
Tüm yüreğimi kaplamalı.
Seni düşünmeliyim o an.
Nerdesin,kimlerlesin?
Ama bilmemeliyim.
Sende bilmemelisin.
Yüreğimin neresindesin?
Yüreğinin neresindeyim?
Faruk Tekin
yürümek;
yürümeyenleri arkasında boş sokaklar gibi bırakarak,
havaları boydan boya yarıp ikiye
karanlığın gözüne bakarak yürümek..
yürümek;
dost omuzbaşlarını omuzlarının yanında duyup,
kelleni orta yere
yüreğini yumruklarının içine koyup yürümek ..
yürümek;
yolunda pusuya yattıklarını,
arkadan çelme attıklarını bilerek yürümek ..
yürümek;
yürekten gülerekten yürümek ...
NAZIM HİKMET
1
bir türlü gelmedi kelimeler
Belki hiç gelmezler dedim...
Aslında gelmediler de hala...Ama paylaşmak istiyorum kendim yazmasamda bazı şeyleri...
En azından onları buraya yazayım değil mi...
İlk girdi "Kendime"ydi ikinci Canan'a olsun mesela.
Dün çok ihtiyacım oldugu bir anda geldi, ne iyi etti de geldi...
Konusmayı özlemişim yargılanmadan,sansürlemeden söyleyeceklerimi :)
DOSTLUK
Biz haber etmeden haberimizi alırsın,
yedi yıllık yoldan kuş kanadıyla gelirsin.
Gözümüzün dilinden anlar,
elimizin sırrını bilirsin.
Namuslu bir kitap gibi güler,
alnımızın terini silersin.
O gider, bu gider, şu gider,
dostluk, sen yanı başımızda kalırsın
Nazım Hikmet